CRUİSE GEZİSİ İLE COZUMEL ADASI – Cozumel Gezi Rehberi
COZUMEL ADASI HAKKINDA KISA KISA…
-Cozumel, Meksika’nın güneydoğusunda yer alan yine Meksika’ya bağlı bir Karayip Adasıdır. ( Cozumel Gezi Rehberi )
-Yılın çoğu zamanı yağış alır. Bu nedenle gitmek için en uygun dönem, yağışların çok az olduğu Şubat, Mart ve Nisan aylarıdır.
-Adanın geçim kaynağı turizime dayalı. Çevresinde harika dalışların yapıldığı resifler var. Palancar ve Santa Rosa Wall Resifleri en popüler olanları. ( Cozumel Gezi Rehberi )
-Adanın ilk sahiplari Mayalar. Yani diğer Karayip Adalarına göre çok eski bir tarihe sahip.
-Resmi dili İspanyolca
-Para birimi Meksika Pesosu ancak turistik bir ada olduğundan alışverişlerinizi ve harcamalarınızı (Taksi ücretleri dahil) Amerikan Doları ile de yapabilirsiniz. ( Cozumel Gezi Rehberi )
-Eğer telefon hattınız Vodafone ise “Her şey Dahil Pasaport Dünya” paketini kullanabilirsiniz.
COZUMEL’E HOŞ GELDİNİZ
Bizim Cozumel seyahatimiz 2019’un şubat ve 2022’nin ocak aylarında yaptığımız iki farklı cruise seyahati ile oldu. İkisinde de Cozumel’in farklı taraflarını deneyimledik. İlk olarak 2019 yılında yaptığımız plaj deneyimimizden bahsedeyim isterseniz.
Miami’den kalkan gemimiz, Jamaika ve Grand Cayman’dan sonra Cozumel’e geldi. Hava güneşli, deniz masmavi. Biz de bu güzel günü bir plajda geçirmeye karar verdik.
Daha önce yaptığımız araştırmalardan Paradise Beach’e gitmeye karar vermiştik. Bunun dışında adada aktiviteli bir çok plaj var. Eğer dalmaya meraklı iseniz, dalış turlarına da katılabilirsiniz. Tur rezervasyonlarını ister gemi de isterseniz indiğiniz zaman limanda yapabilirsiniz. Ya da bizim gibi hiç tur almayıp direk nokta atışı yaparak gideceğiniz yere taksi ile de gidebilirsiniz.
Daha önce de söylediğim gibi biz günümüzü Paradise Beach’de geçirmeye karar vermiştik. Limandan çıkınca taksi durağına gittik. Durakta gideceğiniz yerin ücretini önceden öğreniyorsunuz. Taksimetre olayı yok yani. 16 dolar karşılığında plaja gittik. Orada bizi bir görevli karşıladı. Kişi başı 13 dolar giriş ücreti ödedik. Bunun 3 doları şezlong ve şemsiyeler için. Geri kalan 10 doları ise yaptığınız harcamalardan düşüyorlar. Yani bir nevi kişi başı 10 dolar harcamayı garantiye alıyorlar. Plajda ayrıca kano, parasailing, banana boat, tırmanma, zıplama gibi aktivitelerin olduğu bir alan var. Eğer onlardan faydalanmak istiyorsanız kişi başı 18 dolar daha ödemeniz gerekiyor.
Plaj ortamı keyifliydi…
Palmiye ağaçlarının altında bembeyaz kumlar. Şezlonglar da oldukça rahattı. Denizin dışında güzel bir de havuzu vardı. Küçük çocuklu aileler genellikle havuzu tercih etmişti.
İçecek menüsü oldukça zengin. Öncelikle iki bira söyleyip manzaranın tadını çıkardık.
Sıra deniz keyfine gelmişti. Kumsal tarafı biraz yosunlu olduğu için iskeleden denize girmeyi tercih ettim. Uzun bir iskele olmasına rağmen boydu. Sonra hemen derinleşiyordu. Eğer ayağım yere basmalı endişesi taşımıyorsanız siz de benim gibi denizin tadını doya doya çıkarabilirsiniz.
Uzun süre yüzünce doğal olarak karnımız da yavaş yavaş acıkmaya başlamıştı. Ortaya bir nachos ve iki bira söyledik. Nachos beklentimizin biraz altında olsa da fena değildi.
Bir ara gözüme seyyar arabası ile plajın sevimli mojitocusu takıldı.
Bu güzel atmosferi bir mojito tamamlar diyerek yanına gidip sipariş verdim. İçtiğim en iyi mojitolardandı diyebilirim. Özel tokmağıyla naneyi tamamen ezdi, dolayısıyla aromasını ve ferahlığını içerken gayet güzel hissediyorsunuz. Tüm yiyip içtikleriniz hesabınıza yazılırken, mojitoyu nakit ödüyorsunuz. Kadehi 9 dolardı.
Deniz, kum, güneş derken gitme vakti yaklaştı. Duşumuzu alıp, kabinlerde üstümüzü değiştirip, taksiyle tekrar limana döndük.
Bizim limanımız Punta Langostaydı. Limanda keyifli cafelerin yanı sıra hediyelik eşyalar, meksika sosları ve içkileri alabileceğiniz dükkanların olduğu bir alışveriş merkezi de mevcut. Dönüş saatinizi buna göre ayarlayıp, burada da keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Şehir merkezi de buraya çok yakın. Yürüyerek 5 dakika falan sürüyor.
2022 Ocak ayında yapmış olduğumuz ziyaretimizi oğlumun da isteğiyle şehir merkezini keşfetmeye ayırdık. Biraz da bundan bahsedeyim.
Bu seyahatimizi Royal Carabien firmasının Allure of the Seas gemisiyle gerçekleştirdik. Bu sefer adanın diğer limanı Puerto Maya’ya demirledik. Bu liman diğerine nazaran şehir merkezine uzak. Yürüyerek gitmenizi tavsiye etmem. Söylediğim gibi niyetimiz oğlumun da isteğiyle şehir merkezini keşfedip, şehrin havasını solumak. Limandan çıkışta önce biraz limanı keşfettik. Bir kaç restoran ve mağaza dışında pek bir şey yoktu. Sonra taksiye binip şehir merkezine gittik. Bunun için 8 dolar ödedik. Daha önce de bahsettiğim gibi burada taksimetre uygulaması yok, fiyatlar sabit. Adanın merkezinde bir çok hediyelik eşya dükkanı var. Tekila almak için de alternatif çok. Biz hediyelik 1-2 şişe almak için girdiğimiz dükkanda Ludomir ile tanıştık. Kendisi Polonyalı. Adalı bir hanımla evlenip buraya yerleşmiş. Tam bir satış uzmanı. Alıcı olduğumuzu anlayıp bize farklı markaların tadımlarını yaptırdı. Her shot öncesi de önce Türkçe sonra da lehçe şerefe diyorduk. Ben hafif başımın döndüğünü hissedip tadımı yarım bıraktım. Korkut ile Alp devam etti. E hiç olmazsa birimiz sağlam kalmalıydık. Sonuç olarak dükkandan ayrılırken 3 şişe tekila almıştık. Şişeleri dönüşte almak üzere dükkanda bırakıp, merkeze yani San Miguel’e doğru yürümeye devam ettik. Burada karşınıza merkeze de ismini veren San Miguel Kilisesi çıkıyor. Mimarisi çok güzel. Ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. Kilisenin hemen çaprazında bir meydan var. Yemyeşil ve manzarası keyifli. Bizimkiler hediyelik tişört almak için dükkanları gezerken, ben bir banka oturup yorgun bacaklarımı dinlendirdim. Biraz ileride Meksikalı bir genç elinde gitarı müzik de yapıyordu. Değmeyin keyfime. Meydanda Benito Juarez Garcia’nın bir heykeli var. Kendisi 1858-1872 yılları arasında devlet başkanlığı yapmış. Fransızların Meksika’ya müdahalesi sırasında direnişe liderlik etmiş ve modernleşme yolunda önemli adımlar atmış bir lider. Bizimkilerin alışveriş faslı bitince ara sokaklara daldık. Biraz gezdikten sonra hem dinlenmek, hem de bir şeyler atıştırmak için bir yere oturduk. Yan masada içilen frozen margarithalar ilgimizi çekti. Hemen bir menü isteyip, inceledik. Aman tanrım, çikolatalısını bile yapıyorlardı. Hemen üç farklı çeşit söyleyip, tatlarına baktık. Ortaya atıştırmalık nachos da söyledik. Hepsi de harikaydı. Porsiyonlar fazla büyük haberiniz olsun. Burada biraz dinlenip keyif yaptıktan sonra ara sokakları biraz daha turladık. Dönerken tekilalarımızı alıp, 1-2 shot daha attıktan sonra gemimize döndük.
Not: Cruise seyahatlerimiz boyunca ilk defa bir limandan içki almıştık. Gemiye binerken nasıl olacak diye merak edenlere hemen anlatayım. Binerken şişeleri sizden alıp, kırılmasını önlemek için güzelce sarıyorlar. Üzerine kamara numaranızı yazıp, son gece odanıza bırakıyorlar.
Bir sonraki limanda görüşmek üzere …