I Found My Love İn Portofino.
İsmi şarkılara konu olmuş bu küçük sayfiye yerini ziyaret etmek için kahvaltıdan hemen sonra yola çıktık. Eğer arabayla gidiyorsanız park yeri bulma açısından erken gitmekte fayda var. Arabanız yoksa Santa Margherita L. – Portofino Tren İstasyonunun önünden kalkan otobüsler ya da limandan tekneyle de gidebilirsiniz.
Portofino çok küçük bir yer. Son model teknelerin olduğu bir koy, koyu çevreleyen kırmızı, sarı renge boyanmış, yeşil panjurlu şirin evler, evlerin altında ufak kafe ve restoranlar ile küçük bir çarşıdan oluşuyor.
Tüm koyu bir uçtan bir uca 10-15 dakikada yürüyorsunuz. Koyu şöyle bir yürüyüp fotoğrafladıktan sonra bir kafeye oturup, bir kadeh aperol spritz eşliğinde manzaranın tadını çıkarmak yorgunluğa birebir.
Çarşıyı da şöyle bir gezip, birkaç hediyelik eşya baktıktan sonra isterseniz Castello Brown’a doğru çıkıp manzaraya bir de tepeden bakabilirsiniz.
Burada tekneler bağlı olduğu için denize girilmiyor.
Denize girmek isterseniz, Santa Margherita yolu üzerinde bulunan Baia di Paraggi’yi önerebilirim.
Yaklaşık iki saat geçirdiğimiz Portofino, bizi çok da etkilemedi. Belki de beklentiyi yüksek tutmamızdandır. Portofino’yu, Santa Margherita’nın çok daha küçüğü ve pahalısı diye tanımlayabilirim.
Akşam Santa Margherita’da keyifli bir yemek yiyip, sahilde biraz yürüyüş yaptıktan sonra otelimize döndük. Malum yarın Cinque Terre’ye gidiyoruz. Yorucu bir gün bizi bekler.