- ZANZİBAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER …
- STONE TOWN GEZİ REHBERİ …
- MATEMWE GEZİ REHBERİ …
- PAJE VE JAMBİANİ GEZİ REHBERİ …
- NUNGWİ-KENDWA GEZİ REHBERİ …
JAMBO ZANZİBAR
Uzun zamandır gitmek istediğim destinasyonlardan biriydi Zanzibar. Özellikle THY’nin Zanzibar’a direk uçuş koymasıyla listemin üst sıralarına çıkan bu güzel ada için harekete geçme zamanı gelmişti. Ve işte sonunda Zanzibar’dayım.
ZANZİBAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER
-İran’dan gelen Şirazlı göçmenler tarafından kurulmuş, adını da onlar koymuş. Farsça ’’ Zencilerin Plajı ‘’ anlamına gelen ZANGİBAR’dan.
-Afrika kıtasının doğusunda bulunan, Tanzanya’ya bağlı özerk yönetilen bir bölge Zanzibar. 1963 yılında İngiliz sömürgesinden çıkmış ve Tanganyika ile birleşerek Tanzanya’yı oluşturmuşlar. Kendine ait bir meclisi, bayrağı var. Ada halkının hemen hemen hepsi Müslüman. Bunda uzun yıllar Umman Sultanı tarafından yönetilmesi etkili olmuş. Bu nedenle eğer ada köylerini ziyaret etmek istiyorsanız saygı açısından kıyafetlerinize biraz dikkat etseniz iyi olur. Stone Town’ da ise çok kısa olmadığı sürece şort giyebilirsiniz. Sahillerde zaten sıkıntı yok. Üstsüz güneşlenen bile vardı.
-Çok uzun yıllar maalesef köle ticaretinin merkezi olarak kullanılmış. Umman Sultan’ı adanın kalkınması için burada köle ticaretini başlatmış. Afrika’nın birçok farklı bölgesinden özellikle doğusundaki kabilelerden toplanan insanlar, köle olarak Hindistan, Arap Yarımadası ve Avrupa’ya satılmış. Yalnız Zanzibar Halkı hiçbir zaman köle olmamış. Dünyada köle ticaretinin en son kalktığı yer de Zanzibar.
-Yanınızda giderken dolar götürün. Euro’ya göre daha avantajlı. Havaalanında ya da Stone Town’da şiline çevirirsiniz, kur aynı. Harcamalarınızı dolar olarak da yapabilirsiniz ama bazı yerlerde düşük kurdan hesaplıyorlar. O nedenle sorarak ödeme yapın. Yalnız götüreceğiniz dolarların yeni basım(2009 sonrası) olduğuna dikkat edin. Daha eskileri kabul etmiyorlar. Kredi kartıyla da ödeme yapabilirsiniz ( %5 komisyon alıyorlar haberiniz olsun).
-Alışveriş yaparken pazarlığı sıkı tutun. Çoğu zaman yarı parasına almanız mümkün.
-Ada bir dönem İngiliz sömürgesinde kaldığından trafik tersten akıyor.
Eğer araba kiralamayı düşünüyorsanız bunu göz önünde bulundurun. Bir de yollar çok bozuk. Aslında Çinliler adaya yatırım yapmaya başladığından beri ana yolları yaptırmışlar. Sadece ana yollardan otel yollarına saptığınızda durum fena. Özellikle Nungwi ve Kendwa bölgelerinde. Öğrendiğimiz kadarıyla bu bölgelerde belediye muhalefet partisinde olduğundan bütçeden gereken pay özellikle verilmiyormuş. Tüm bunlara ilaveten yollarda gerekli aydınlatma da yok. Gece geç saatlerde ve günün erken saatlerinde yollarda yürüyen insanlar var. Çünkü ada halkının çoğu ulaşımını yürüyerek yapıyor. Bisiklet bile birçoğu için lüks. Bu nedenle karanlıkta araba kullanmamakta fayda var.
-Köy halkı gerçekten zor koşullarda yaşıyor. Giderken yardım amaçlı bir şeyler götürebilirsiniz.
-Köy halkı demişken, ada halkının ömrü ortalama 60 seneymiş. Ölüm nedeni olarak ilk sıralarda tetanos ve şeker hastalığı var. Şeker’in nedeni fazla meyve, şeker kamışı suyu ve kızartma tüketimi. Tetanosun nedenini öğrendiğimde gözlerim doldu. Kırık ameliyatlarında biz de platin takarlar ya eklemlere. Platin pahalı olduğu için, burada farklı ucuz malzeme kullanılıyormuş. O da oksitlenme yaparak bu hastalığa neden oluyormuş. Ne acı değil mi?
ZANZİBARA İÇİN UYGUN UÇAK BİLETİNİ NASIL ALIRIM?
Zanzibar, mil ile bilet almak için en uygun yerlerden biri. Eğer biletlerinizi önceden alırsanız, gidiş geliş 40.000 mile limitli ekonomi bileti bulmanız mümkün. Aslında 2019 yılında bu 20.000 mildi. Bu sene milde artışa gitmiş THY. Buna rağmen yine de uygun bence.
Bunun dışında herhangi bir mil programı üyeliğiniz yoksa aktarmalı uçuşlara da bakabilirsiniz. Yalnız bunu yaparken aktarma yapacağınız ülkeye dikkat edin. Normal şartlarda Türk vatandaşlarından sarıhumma aşısı istemeyen Zanzibar Hükümeti, Kenya ya da diğer Afrika ülkelerinden gelen her yolcudan bu aşıyı olmalarını istiyor. Doha ya da Dubai üzerinden giderseniz problem yok.
ZANZİBAR İÇİN SAĞLIK ÖNLEMLERİ
Zanzibar’da sarıhumma riski yok. O nedenle aşı olmanıza da gerek yok. Zanzibar Hükümeti bu aşıyı ülkesini bu hastalıktan korumak amacıyla, riskli Afrika ülkelerinden gelenlerden istiyor.
Sıtma riskine karşı ilaç kullanabilirsiniz. Seyahatiniz öncesi bulunduğunuz ilin seyahat sağlık merkezine giderek bu ilacı ücretsiz temin ediyorsunuz. Zaten eczanelerde satılmıyor. Gitmeden üç gün önce başlayıp, döndükten sonra da bir hafta kullanmaya devam ediyorsunuz. Herhangi bir yan etkisi yok. Biz de kullandık. Daha sonra Zanzibar’a yerleşmiş Türk dostlardan, adada sıtma riskinin de pek kalmadığını, hijyenik koşullara dikkat ettiğiniz takdirde ilacı kullanmaya gerek olmadığını öğrendik. Karar size kalmış.
Nedir bu hijyenik koşullar ;
– Sokak satıcılarından yemek yeme
– Musluk suyu ile dişlerini bile fırçalama
– İçme suyundan yapıldığına emin olmadığın buzları tüketme
-Özellikle akşam çıkan sineklerin ısırıklarına karşı kendini koru. Zaten adada gerekli ilaçlamalar düzenli yapılıyor. Sinek kovucu spreyler kullandığınızda bir sıkıntı olmuyor.
Bunlara ilaveten gitmeden bir hafta önceden probiyotik kullanmaya başlayın.
Yanınızda her ihtimale karşı antibiyotik ve ishal ilacı götürün.
Ve bence en önemlisi 50 faktör bir güneş kremi sürmeden sakın dışarı çıkmayın. Buranın güneşi fena yakıyor. Bulutlu havaya ve esen rüzgâra asla aldanmayın.
ZANZİBAR’DA GÜVENLİK
Geçiminin büyük çoğunluğunu turizmden sağlayan bir ada burası. Dolayısıyla bu konuda büyük yaptırımlar koymuş devlet. İçiniz rahat olsun. Birçok Avrupa ülkesinden bile daha güvenli. Matemwe’de akşam aydınlatmanın hiç olmadığı kumsalda (Cep telefonu ışığı yardımıyla önümüzü görüyorduk) gideceğimiz restoran için 300 metre yürümüş biri olarak söylüyorum. Üstelik sahilin hemen arkasında bir köy vardı. İçim biraz ürperse de bir sıkıntı yaşamadık. Sonra bizim gibi cep telefonu ışığından yardım alarak yürüyen birçok turist gördük. Tabi yine de yanınızda çok para taşımamaya, değerli takılar takmamaya özen gösterin.
ZANZİBAR’DA YERLİLERLE İLETİŞİM
Adanın yerel dili Svahili ama genelde İngilizce de biliyorlar. Svahili dilinde işinize yarayacak bazı kelimeler;
Jambo: Merhaba
Poli poli: Yavaş yavaş
Habari: Nasılsın
Ahsante: Teşekkürler
Karibu: Hoş geldiniz
Duka: Dükkan
Hakuna matata: Problem yok
Bu kelimeleri kullandığınızda çok hoşlarına gidiyor.
Otellerde güvenlik elemanları genellikle dürüstlükleriyle nam salan Masai’ler
ZANZİBAR VİZESİ NASIL ALINIR ?
Zanzibar Türk vatandaşlarından vize istiyor mu? Evet istiyor. Fakat bunun için bir ön hazırlık yapmanıza gerek yok çünkü vizeyi Zanzibar havaalanından alıyorsunuz.
İlk olarak uçakta vize için dağıtılan formla birlikte kişi başı 50 dolar olan vize ücretini havaalanında ödeyip, oradan verdikleri makbuzla birlikte hemen yanında bulunan pasaport kontrol gişesinden geçiyorsunuz. Yalnız bunu yaparken çok arkalarda kalmamaya dikkat edin çünkü oldukça yavaşlar. Uçakta mümkünse ön sıralardan koltuk ayarlayın. İndiğinizde gişelere yürüyerek gidiyorsunuz çünkü.
Uçuşla ilgili vereceğim önemli bir tavsiye de, 1-2 günlük ihtiyacınızı karşılayacak bir kabin içi bavul hazırlamanız yönünde. Çünkü Zanzibar uçuşlarında bazen bavulların gelmediği oluyormuş. Bizim başımıza gelmedi ama bizden sonra ki uçuşta olmuş. Bavullar iki gün sonra geldi. Kaldığımız otelin sahibi bunun ara sıra yaşandığını söyledi. Tedbirli olmakta fayda var.
HAVAALANINDAN TRANSFER
Aslında havaalanına indiğimiz andan itibaren araç kiralamayı düşünüyorduk. Ancak yaptığım araştırmalardan yolların çok kötü ve karanlıkta araba kullanmanın sıkıntılı olduğunu biliyordum. Üstelik uçağımız Zanzibar’a çok ters bir saatte iniyordu ve kiralanan araçlar genelde boş depo teslim ediliyordu. O saatte açık benzinci bulmak da sıkıntılıydı. O yüzden seyahat planımızı yaparken gezimize ilk olarak havaalanına en yakın yer olan başkent Stone Town’dan başlamaya karar vermiştik. Otelimizin bizim için ayarladığı transferle gayet rahat ve güvenli bir şekilde otelimize varacağımızı düşünüyorduk ki çıktığımızda bizi almaya kimsenin gelmediğini gördük. Bu durum biraz can sıksa da bir problem yaratmadı çünkü o ters saatte bile alanda birçok taksi mevcut. Gayet de güvenli. Üstelik otelle transfer için 20 dolara anlaşmıştık, oysaki gece tarifesi 15 dolarmış. 20 dakikalık bir yolculuk sonrası odamıza yerleşip, birkaç saat uyuduk. Bu dinlenmeyi garanti altına almak için odamızı bir gün önceden rezerve etmiştik. Zira elimizde bavullarla 5-6 saat check in saatini beklemek istemedik.
ZANZİBAR’DA ARAÇ KİRALAMA
Eğer Zanzibar’a ilk defa geliyor ve adanın her yerini gezmek istiyorsanız araba kiralamak en mantıklısı. Yalnız trafiğin soldan aktığını ve yolların bozuk olduğunu tekrar hatırlatayım. Planınız sadece Stone town ve Nungwi’yi kapsıyorsa bence kiralamaya gerek yok. Taksi daha mantıklı.
Biz aracımızı internet üzerinden kiraladık. Kiralama ücretinin %50 sini gitmeden, kalanını da aracı teslim aldığımızda ödedik. Kibabu firmasıyla çalıştık ve bir sıkıntı yaşamadık. Günlüğü 30 dolardan 9 günlüğüne bir Rav4 kiraladık.
Not: Burada yeni model araba yok. Kiralamayı yaparken aracınızın en az 10 yaşında ve en düşük model olacağını hatırlatmak isterim.
Zanzibar’da kiraladığımız aracımız
Kiralama ücretine ilaveten kişi başı 10 dolar da Zanzibar ehliyeti için ücret ödüyorsunuz. Ehliyet dediğim bir nevi form aslında. Aracı teslim aldığınızda onu da hazırlayıp veriyorlar size. Polis, çevirme yaptığında size hem Türk hem de Zanzibar ehliyetinizi soruyor.
Polis demişken, yollarda birçok kez polis çevirmesine maruz kaldık. Böyle durumlarda biraz salağa yatın. İngilizce bilmediğinizi, anlamadığınızı söyleyin. Çünkü birçoğunun amacı muhabbet edip yardım adı altında para istemek. Biz hemen hemen hepsini başarıyla atlattık. Yalnız Nungwi- Kendwa bölgelerindeki polisler daha acımasız. Bize hız sınırını aştığımız için ceza keseceklerini söylediler. Hastane ve okul çevresinde hız sınırı 40 km imiş, biz 46 km ile radara yakalanmışız. Ceza bahane tabi. Makbuz falan yok. 50.000 şilin istediler, 20.000 şilinde anlaştık. Böylece Zanzibar’da da rüşvet pazarlığı yapmış olduk. O yüzden özellikle bu bölgelerde gözünüzü dört açıp, uzakta polisi görünce hızınızı 40 km’nin altına düşürün.
Gerçi bu bölge polisleri ceza kesmek için yine de bir bahane buluyorlarmış. Araç kirli diye ceza kestikleri bile olmuş.
ÇOCUKLA SEYAHAT ZANZİBAR İÇİN UYGUN MU?
Kesinlikle evet. Hem sağlık açısından güvenli, hem de muhteşem bir deniz tatili dışında keyif alacakları bir çok aktivite mevcut. Yunuslarla yüzme, kaplumbağaları besleme, kızıl kolobus maymunlarını ziyaret etme vs..
ZANZİBAR GEZİLECEK YERLER
STONE TOWN GEZİ REHBERİ
Unesco tarafından dünya mirası listesine alınan Stone Town, adanın tarih ve kültür merkezi. Arap, İran, Hint kökenli insanların yıllardır bir arada yaşadığı taş kent, tarihi dokusunu koruyarak günümüze kadar gelmiş. Binaların çoğu mercan kayalıklardan yapılmış. Bu tarihi şehri gezmek, sokaklarında kaybolmak çok keyifliydi. Zamanın içinde yolculuk yaptık sanki. Bence en az iki gece burada konaklayın. İlk gün şehri gezer, keşfedersiniz. İkinci gün de Prison Island ve Nakupenda turunu yaparsınız. Bu adalar için en uygun turları buradan ayarlarsınız, çünkü tekneler buradan kalkıyor.
KAPILAR…KAPILAR…
Şehri gezerken en dikkat çeken şeylerden biri evlerin kapıları. Bir evin kapısına bakarak o evin ilk sahibinin kökenini ve maddi durumunu anlayabilirsiniz. Bir kapı ne kadar gösterişliyse sahibi o kadar varlıklı demekmiş.
Hint kökenli ailelerin kapılarında büyük metal çiviler var. Hint geleneğinde filler kapıyı kırıp evlere girmesinler diye kapılar böyle yapılırmış.
Arap kökenli evlerin kapılarında ise daha çok çiçek motifleri var.
DARAJANİ MARKET zanzibar gezi rehberi
Stone Town’un pazar yeri. Et, baharat ve balık pazarı olmak üzere üç bölüme ayrılmış.
En uygun baharat alışverişini buradan yapabilirsiniz.
Ne kadar erken giderseniz o kadar sakin yakalarsınız. Öğlene doğru gerçekten çok kalabalık oluyor.
Balık halindeki kokuya dayanabilirseniz, buradaki mezatı seyretmek oldukça keyifliymiş. Biz öğleden sonra gittik. Mezat bittiğinden hem balık, hem de kalabalık azaldığından fazla rahatsız edici bir koku da yoktu.
Zanzibar’ın tek toplu taşıma aracı dala-dalaların kalkış yeri de tam pazarın karşısında. Bir nevi üstü kapanmış kamyonet olan dala-dalalarla Stone Town’dan adanın diğer bölgelerine çok uygun fiyata gidebilirsiniz. Yalnız çok konforlu bir yolculuk olacağını düşünmeyin.
SLAVE MARKET
İnsanlık tarihinin en büyük ayıplarından birini ziyaret ediyoruz. Darajani Markete yürüyerek 5 dakika mesafedeki Slave Market, geçmişte insanoğlunun ne kadar acımasız olduğunu gözler önüne seren bir yer. Zanzibar hakkında bilgi verirken, köleliğin en son kalktığı yerin burası olduğundan bahsetmiştim. İşte o köleler burada satışa çıkarılıyordu. 1800 yılında kurulan bu Pazar 1964 yılına kadar faaliyet göstermiş. Şimdi müze olarak sergileniyor. Gezerken insanın tüyleri diken diken oluyor.
Köleler satışa çıkmadan önce Slave Chambers denilen bölmelerde tutuluyormuş. Ufacık pencereli, alçak tavanlı bu bölmelerin her birinde en az 100 kişi kalıyormuş. Amaç günde bir kere yemek verilen bu insanların dayanıklılığını ölçmek (Ne kadar genç ve dayanıklıysan o kadar yüksek ücrete satılıyorsun.) Daha sonra dispanserde bakımdan geçirilen insanlar, şimdi Slave Memorial denen anıtın bulunduğu yerde satışa çıkarılıyormuş.
Slave Memorial
Slave Chambers’tan çıktıktan sonra karşınıza Anglikan Kilisesi çıkacak.
ANGLİCAN CATHEDRAL
Köleliğin kaldırılmasından sonra köle pazarına yapılan bu kilise, Zanzibar’ın ilk kilisesi. İngilizler tarafından yaptırılmış. Kilisenin tam ortasında ahşap bir haç var.
JAW’S CORNER
Stone Town’nın sosyalleşme merkezi. Adını duvarda bulunan köpek balığı resminden alıyor.
Bir nevi açık hava kıraathanesi. Erkekler toplanıp geleneksel oyunları BAO’yu oynuyor, sohbet ediyor.
Bao oynayan yerliler. 3000 yıl önce Mısır’da oynanan bu oyun dünyanın en eski masa oyunu olabilir.
Evlerin önünde bulunan banklara BARAZA deniyor. İsteyen herkes oturabilir.
FREDDİE MERCURY’nin EVİ
Orta direk İran asıllı bir ailenin çocuğu olarak burada doğan efsane rock yıldızı, 8 yaşına kadar Zanzibar’da yaşamış. Evin o zaman ki özelliklerinden çok fazla bir şey kalmamış ama özellikle, Bohemian Rhapsody Filmini seyrettikten sonra burayı görmeden gidemezdik. Şu an bir otel olarak işletiliyor.
Kasım 2019’da evin hemen yanına müze açmışlar. Giriş kişi başı 10 dolar. Çocukluk yıllarından itibaren fotoğrafları var duvarlarda. Bir de özel bölmede piyanosu sergileniyor.
Çıkışta bardakaltlığı, magnet gibi hediyelik eşya alabilirsiniz. Çok fazla bir şey olmasa da gezilmesi gerekir. Biz gezerken Show Must Go On parçası çalıyordu, etkileyiciydi. Fotoğraf çekmek yasak ama bu piyanonun önünde fotoğraf çektirmeden gidemezdim.
OLD FORD
Adayı Portekizlilerden korumak için Umman Sultanı tarafından yapılan bu kale içinde bir de amfi-tiyatro barındırıyor. Giriş ücretsiz.
FORODHANİ GARDENS
Burası okyanus kenarında bir park aslında. Akşamları 19.00 gibi yiyecek pazarına dönüşüyor. Pizzasından ızgara deniz ürünlerine, şeker kamışı suyuna kadar ne ararsanız var. Bazılarında masaya servis bile var. Avrupalı turistler ve yerel halk yemeklere oldukça ilgi gösteriyor.
Bize çok hijyenik gelmediği için yemek yemedik ama ben dayanamayıp şeker kamışı suyunu tatmak istedim. Şeker kamışı suyunu buz dolu bir kaba sıkıyor, daha sonra bir kupa ile kağıt bardakta servis ediyorlardı. Buzun kapalı içme suyundan yapıldığından emin değilsek uzak durmamız gerektiğini biliyordum. O nedenle elime aldığım kağıt bardağı, suyun buza değmesine fırsat vermeden doldurmaya çalıştım. Bunu yaparken de çok eğlendim. Sonuç: herhangi bir problem yaşamadım. İyi ki de öyle yapmışım. Çünkü daha sonra tanıştığımız Türk arkadaşlara bu suyu içmek biraz sıkıntı yaratmış, haberiniz olsun. Yemek yemeseniz bile bu renkli ortamı gezmenizi tavsiye ederim.
BEİT-AL-AJAİB (House of Wonder) Acayip Ev
Adanın en ihtişamlı evi. Dönemin Umman Sultanı tarafından yaptırılmış ve kullanılmış. Günümüzde sultanın eşyalarının sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüş. Elektrik ve asansör adada ilk bu evde kullanıldığından ada halkı tarafından acayip ev olarak adlandırılmış. Biz gittiğimizde tadilatta olduğu için kapalıydı, gezemedik.
PRİSON İSLAND VE NAKUPENDA TURU – Zanzibar Gezi Rehberi
İlk gün şehri keşfettikten sonra ertesi gün için planımız adalar turunu gerçekleştirmekti. Kahvaltı sonrası saat 9:00 da tekne sahibi bizi otelimizden aldı. Yarım saat içinde teknemizle Prison Island’a doğru yol almaya başlamıştık bile
Adalara Ulaşım
Adalara ulaşım, Stone Town’dan kalkan teknelerle oluyor. Bu turu adanın diğer bölgelerinden de alsanız sizi önce Stone Town’a getirecekler yani. Bu hem daha fazla zaman hem de para kaybı demek haberiniz olsun.
Genelde Prison Island ve Nakupenda (SandBank) Adası turları birlikte satılıyor. Biz ilk önce Stone Town’da 1-2 acenteye sorduk. Paylaşımlı büyük teknelerde, öğle yemekli( öğle yemeği Nakupenda Adasında veriliyor) iki kişi için 130 dolar fiyat verdiler. Daha sonra kaldığımız otelden fiyat aldık. Yemeksiz ve bize ait özel tekneyle bu turu toplam 85 dolara ayarlayabileceklerini söylediler. Fiyatlara kaplumbağa parkına giriş dahil. Bu bize daha cazip geldi. Çünkü hem adalarda kalış süremizi keyfimize göre ayarlayacak, hem de kumların içinde zaten yemeyeceğimiz yemek için para vermemiş olacaktık. İyi ki de öyle yapmışız. Çünkü Nakupenda Adasına herkesten önce gidip doyasıya keyfini çıkardık. Grup tekneleri gelince hem mangal kokuları hem de kalabalık, ortamın keyfini kaçırdı. Bizim tek dezavantajımız, teknemiz küçük olduğu için dalgalı denizde biraz fazla sallandık. Biz alışık olduğumuz için sıkıntı yaşamadık. Hakuna Matata yani.
Aslında gidip direk tekne sahipleri ile konuşup daha uyguna da ayarlanabilir. Tekneler bizim kaldığımız Tembo House Otel ile Forodhani Gardens arasında bağlı haberiniz olsun.
Prison İsland’ın Tarihi
Adada 1860 yılına kadar kimse yaşamamış. Zanzibar Sultanı daha sonra burayı iki Arap’a vermiş, onlar da burayı isyancı köleleri ıslah etmek amacıyla kullanmışlar.
1891 yılında ada İngiliz yönetimine geçince Zanzibar’ın İngiliz başbakanı burayı Araplardan satın alıp bir hapishane inşa ettirmiş. Bir yıl sonra tamamlanan inşaat, Afrika’da sarıhumma salgını baş gösterince karantina hastanesine çevrilmiş. Bu nedenle adanın diğer adı da Karantina Adası’dır. Hastaneye dönüştürülen hapishane, İngiltere’nin Doğu Afrika’daki sömürge ülkelerinde bulunan hastaların tedavisinin yapıldığı merkeze dönüştürülmüş.
Yapılacak Şeyler
Ada’nın simgesi dev kaplumbağaları ziyaret edebilirsiniz.
Adanın en çekici noktalarından biri de dev kaplumbağaların yaşadığı doğal park alanı
Dev Aldabra Kaplumbağaları, 1918 yılında Seyşeller Hükümeti’nin, Zanzibar Sultanına hediye ettiği kaplumbağalarının çocukları ve torunları. Burada kaplumbağaları ellerinizle besleyebilirsiniz. Kaplumbağaların yaşları mavi boya ile sırtlarına yazılmış. Yumurtlama zamanı gelen kaplumbağalar parkın bataklık kısmında yumurtluyor. Hangisi dişi hangisi erkek anlamak için kabuklarına dikkat edin. Düz olanlar dişi, hörgüçlü olanlar erkek.
Hapishane Binası
Hiçbir zaman hapishane olarak kullanılmayan bu bina, günümüzde otel olarak faaliyet gösteriyor. Ancak siz hiçbir ücret ödemeden burayı gezebilirsiniz.
Kaplumbağaları ve hapishane binasını ziyaret ettikten sonra mercan kayalıklarla kaplı muhteşem denizinde yüzebilirsiniz. Yanınızda şnorkel götürmenizi tavsiye ederim.
NAKUPENDA ADASI (SANDBANK)
Bu ada sadece kum tepesinden oluştuğu için Sandbank olarak da anılıyor. Günün belli saatlerinde med-cezir’in etkisiyle sular altında kalan bu ada Afrika’nın en iyi plajları arasında gösteriliyor.
Adanın bir ucundan diğer ucuna 5-6 dakikada yürürsünüz. O kadar küçük yani. Bence en keyifli kısım adanın sonuna kadar yürüyüp burada karşılıklı dalgaların birbirini kucaklamasını izlemek. Sanki adanın ortaya çıkma amacı iki sevgiliyi kavuşturmak içinmiş gibi.
Nakupenda, yerel dilde ‘‘Seni Seviyorum’’ demekmiş. Bu adı bence sonuna kadar hak ediyor. Öyle değil mi?
BAHARAT BAHÇELERİ – Zanzibar Gezi Rehberi
Zanzibar’ın diğer bir adı da Baharat Adası. Sofralarımıza lezzet katan, bildiğimiz ya da bilmediğimiz birçok baharat ve meyve çeşidini yetiştiği ortamda görmek ve tatmak isterseniz bir baharat çiftliğini ziyaret etmelisiniz.
Adada buna yönelik turistik gezilerin yapıldığı birçok çiftlik mevcut. Bunların hemen hemen hepsi Stone Town ile Nungwi arasında bir bölgede. Spice Tour adı verilen bu gezilere kaldığınız otellerden rezervasyon yaptırabileceğiniz gibi bizim gibi araba kiralamışsanız kendiniz de gidebilirsiniz.
Tripadvisor’dan yaptığımız araştırma sonucu biz tercihimizi Tangawizi Spice Farm’dan yana kullandık, çok da memnun kaldık.
2-3 saatlik bir gezi için kişi başı 10 dolar ücret ödüyorsunuz. Biz bu gezide karanfilin baharatların kralı, tarçının ise kraliçesi olduğunu öğrendik. Zanzibar Tarzanı’nın şovunu seyrettik. Kırmızı muz başta olmak üzere birçok tropik meyvenin tadına baktık. Lipstick fruit ile dudağımı bile boyadım. Tur sonunda ağaç yapraklarından yapılmış çeşitli aksesuarlar hediye ettiler. Gerçekten çok keyifli bir gezi oldu. Herkese tavsiye ederim.
Baharat çiftliklerinin çoğu saat 18.00’e kadar açık.
STONE TOWN’DA YEME İÇME
Mercury’s Bar : Feribot iskelesinin yakınında bulunan bu mekânda oturup, Queen müzikleri eşliğinde Tanzanya’nın muhteşem birası Kilimanjaro içmek keyifliydi. İsterseniz yemek servisi de var.
Lukmaan Restaurant : Slave Marketten çıkıp sağa döndüğünüzde 2 dakika yürüme mesafesinde. Yerel lezzetleri tatmak için ideal bir yer. Çok popüler olduğu için sıra olabiliyor. Biz pilavlarını çok beğendik.
Zanzibar Coffee House : Burası için Zanzibar’ın Starbucks’ı diyebiliriz. Tarihi dokusunu koruyan bu yerde lezzetli kahveler ve tatlılar tadabilirsiniz. Terasında oturmanızı tavsiye ederim. Buradan meşhur Zanzibar kahvesini hediyelik olarak alabilirsiniz.
Taperia : Freddie Mercury’nin evinin hemen yanındaki binada üst katta. Restoranın girişi binanın arka tarafından haberiniz olsun. İster tapas tarzı ufak atıştırmalıklar, isterseniz çeşitli deniz ürünleri yiyebileceğiniz bu mekânda bazı akşamlar canlı müzik de oluyor. Terasında da oturabilirsiniz. Ben en iyi deniz ürünlerini burada yedim.
Tembo House Otel Restaurant : Stone Town’da konakladığımız otelin restoranı. Eğer deniz kenarında, dalga sesleri eşliğinde keyifli bir yemek yemek istiyorsanız burası tam size göre.
Yemeklerin lezzeti de sunumu da oldukça başarılı. Tek eksiği, bira dâhil alkollü içki olmaması.
KİZİMKAZİ
Adanın güney sahillerinde bulunan Kizimkazi, Hint Okyanusunda yunuslarla birlikte yüzebileceğiniz bir balıkçı köyü. Deniz gelgitten çok etkileniyor. Ayrıca köylülerin balık tutmak için çaktıkları kazıklar nedeniyle yüzmek için tekneyle açılmanız gerekiyormuş. Bu sebeplerden dolayı çok kalabalık değil. Turistler buraya daha çok Dolphin Tour için günübirlik geliyor. Eğer bakir bir köy ortamında birkaç gün kafa dinlemek istiyorsanız burada konaklayabilirsiniz. Bize çok cazip gelmediği için gitmedik.
MATEMWE GEZİ REHBERİ
Matemwe, Zanzibar’ın kuzeydoğu sahillerinde yer alan bir bölge. Hindistan cevizi ağaçları ile dolu bembeyaz bir kumsala sahip. Her ne kadar adanın kuzey bölgesine yakın olsa da gel-git burada da oldukça etkili. O nedenle otelinize giriş yaparken gel-git saatleri hakkında bilgi alın.
Sahil şeridinde bulunan otellerin hemen arkasında bir köy var. Köyden geçerken bakkala dahi rastlamadık. Eğer gelirken yardım amaçlı bir şeyler getirdiyseniz, onları burada ki köy halkına verebilirsiniz. Her türlü zorlu yaşam koşullarına rağmen, insanlar çok cana yakın ve güler yüzlü.
Eğer kafa dinlemek, sessiz, sakin ama kaliteli bir bölgede konaklamak istiyorsanız burayı tercih edebilirsiniz.
Burada genelde yüzme havuzlu, hizmet kalitesi yüksek restoranlara sahip butik oteller var. Fiyatlar da ona göre yüksek. Adanın diğer bölgelerinde menüler şilin üzerinden fiyatlandırılmış olsa da burada fiyatlar dolar üzerinden. Etrafta başka alternatif de yok. Tek alternatif diğer otellerin restoranları. Onlarda da fiyatlar aynı şekilde. Stone Town veya Nungwi’de 5000 şiline (11-12 lira) içtiğiniz birayı burada 5 dolara ( 30 lira) içiyorsunuz. Yemeklerde de fiyatlar aynı şekilde. O nedenle burada konaklarken yarım pansiyon alternatiflerini değerlendirmekte fayda var. Buranın diğer bir dezavantajı da sineklerinin daha acımasız olması. Yeterli ilaçlama yapılmıyor sanırım.
MATEMWE’DE KONAKLAMA
Biz Sunshine Hotel Zanzibar’da konakladık. Odamızdan ve aldığımız hizmetten memnun kaldık. Günde iki sefer odanızı temizliyorlar. Yataklarda cibinlik var.
Keyifli bir balkonumuz da vardı. Bahçe aydınlatmaları gaz lambalarıyla yapılmış. Doğal ve romantik bir ortam yaratmaya çalışmışlar ama odalar fazla loştu. Valizde bir şey ararken cep telefonunun ışığını kullanıyorduk.
Kahvaltısı oldukça çeşitli ve lezzetliydi. Pankekten krepe, meyve tabağından omlete, peynir ve ekmek çeşitlerine kadar çok şey vardı.
MATEMWE’DE YEME İÇME
Burada otel restoranlarından başka bir alternatif olmadığını söylemiştim. Bunların içinde öyle bir tanesi var ki Avrupa standartlarında bir restoran: Sunrise At Bandas Restaurant. Cuma akşamları canlı müzik de var. Otelinde konaklamasanız bile restoranında yemek yemenizi tavsiye ederim. Sunumlar da lezzetler de Zanzibar standardının üstündeydi. Dayanamayıp garsona şefin nereli olduğunu sordum, Zanzibarlıymış. Fiyat olarak da alternatiflerinden pahalı değil.
PAJE VE JAMBİANİ GEZİ REHBERİ
Adanın güneydoğusunda bulunan birbirlerine yakın iki popüler bölge. Bembeyaz, güzel bir kumsalı paylaşıyorlar.
Biz Stone Town’da iki gece kaldıktan sonra üçüncü günün sabahı kiraladığımız aracı teslim alıp, yola çıktık. Yol üzerinde Jorazani Forest Milli Parkına uğrayıp Red Colobus maymunlarını ve Mangrow Ormanlarını ziyaret edebilirsiniz. Bu ziyaret ile ilgili detaylar yazının sonunda var.
İlk olarak bir gece konakladığımız Paje’den biraz bahsedeyim. Burası yıl boyu aldığı rüzgâr nedeniyle kitesurf yapanların tercih ettiği bölge. Dolayısıyla en genç ve sportmen turist popülasyonu da burada. Bembeyaz kumsala, turkuaz rengi denize kite’ların rengârenk görüntüsü eklenince manzara gerçekten olağanüstü oluyor. Hele ara sıra sahilden geçen inek sürülerinin manzaraya kattığı tezatlık yok mu, gerçekten görülmeye değer.
Kite merakınız yoksa bile bir gece burada konaklamanızı tavsiye ederim. Hem bu atmosferin tadını doyasıya çıkarır hem de ertesi gün arabayla 10 dakika mesafede bulunan meşhur Rock Restaurant’ı ziyaret edebilirsiniz. Hani şu gelgit durumuna göre bazen yürüyerek bazen de tekneyle gittiğiniz restoran var ya, ondan bahsediyorum.
Yalnız gitmeden çok önce rezervasyon yaptırmanız gerekiyor unutmayın.
Yunuslarla yüzmek isterseniz Kizimkazi’de buraya yarım saatlik bir mesafede.
Paje’de Konaklama
Biz konaklamak için www.mahalizanzibar.com ‘u tercih ettik, çok da memnun kaldık. Odalar oldukça geniş ve pırıl pırıldı.
Otel personeli de yardımsever ve güler yüzlüydü. Kite malzemesi kiralamak isterseniz hemen otelin yanında. Kahvaltısı da gayet yeterliydi. Üstelik harika bir manzaraya karşı yapıyorsunuz.
Kitesurf yapanlardan dolayı denize giremezseniz, güzel bir de havuzu var.
Paje’de yeme-içme
Biz otelimizin sahilde bulunan kafe tarzı restoranında yemeyi tercih ettik. Yemekler çok çeşitli olmasa da kumların üzerinde mum ışığında yemek oldukça keyifliydi.
Paje’den ayrılırken Jambiani’yi de görmek istedik. Burada sahilin hemen arkasında bir köy var. Köyü ziyaret edip, yaşam şartlarını yakından görebilirsiniz. Arkadaşımdan Jambiani’de Türklerin işlettiği bir de otel olduğunu duymuştum, Garden Beach Bungalows. Gelmişken oraya da uğramak istedik. Kayhan Bey ve eşi Sidre Hanım bizi çok güzel karşıladı. Türk kahvesi içip sohbet ettik.
Kayhan Bey’in İstanbul-Bostancı’da kebap restoranı varmış, Türk mutfağına hakim yani. Eğer Zanzibar’da canınız kebap, lahmacun ya da pide isterse bir gün önceden haber vermek koşuluyla otelin restoranında yiyebilirsiniz. Giderseniz selamımızı söyleyin.
JOZANİ FOREST MİLLİ PARKI VE MANGROW ORMANLARI
Burası Stone Town’dan Paje’ye giderken yolunuzun üzerinde. Giriş ücreti kişi başı 25000 şilin (10 Dolar). İster şilin ister dolar olarak ödeme yapabiliyorsunuz. 8-10 kişilik gruplar halinde bir rehber eşliğinde geziyorsunuz. Buraya giderken kapalı ayakkabı giymenizi öneririm. Böylece hem engebeli yollarda rahat yürür hem de ayağınıza batabilecek bitki ve böceklerden korunursunuz. İlk ziyaret nesli tükenmekte olan ve artık sadece Zanzibar’da görülen kırmızı sırtlı kolobus (Red Colobus) maymunları.
Rehber eşliğinde, orman içinde yürüyüş yaparak hem sevimli maymunları gördük hem de ormanda bulunan ağaç ve bitki türleri hakkında bilgi aldık. Çok keyif aldığımız bir tur oldu.
İkinci durak Mangrove Ormanları. Tuzlu su ile yetişen birkaç ağaç türünden olan mangrovelar, gel-git in yoğun olduğu adada sular yükseldiğinde adeta bir set görevi yaparak su taşkınlarını ve erozyonu önlüyormuş. Gövdelerinden çıkıp toprağa saplanan köklerinin arasında da birçok balık yavrusu, deniz kabuklusu yaşarmış.
Bu kadar faydasının yanında görüntüleri de muhteşem. Gezerken kendimi harikalar diyarındaki Alice gibi hissettim. Kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
NUNGWİ-KENDWA GEZİ REHBERİ
Nungwi ve Kendwa adanın en kuzey noktasında bulunan ve gelgitten en az etkilenen bölge olduğu için deniz tatili yapmak isteyen turistleri ağırlayan, bundan dolayı da en kalabalık olan kasabalar.
Buranın en güzel aktivitelerinden biri dhow denen geleneksel teknelerle günbatımı turu yapmak. Biz Nungwi’ye ilk gittiğimiz gün dalgalı denizden, diğer günler bulutlu havadan dolayı maalesef bu turu yapamadık. Önce biraz üzüldük ama çok keyifli anılar ve dostlar edindiğimiz bu adaya tekrar gelmek için bir nedenimiz oldu. Zaten gün batımını kaldığımız otelden de doyasıya seyretme imkânımız oldu. Üstelik bu görsele yelkenlilerin görüntüsü eklenince manzara çok daha çarpıcıydı.
NUNGWİ’DE KONAKLAMA
Bu bölgelerde her bütçeye uygun otel var. Şimdi büyük sürprize hazır olun. Nungwi bölgesinde Türk işletmecilerin işlettiği üç farklı otel mevcut. Hepsiyle tanıştık, sohbet ettik. Ada yaşantısı hakkında bilgiler edindik. www.booking.com aracılığıyla hepsi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Daha detaylı bilgi isterseniz bana mail atabilirsiniz, seve seve cevaplarım.
PASHA NUNGWİ
Nungwi için otel araştırması yaparken bu otelin bir türk işletmesi olduğunu öğrendim. Sonrasında hem bu cesur insanlarla tanışmak hem de Türk dayanışması için iki günlük rezervasyon yaptırdım. Keyifli bir ortamı var. Denize sıfır değil ama plajın en güzel bölgesine yürüyerek 3 dakika mesafede. Kahvaltısı güzel. Bahçesinde serinlemek amaçlı ufak bir havuzu var. Ücretli havaalanı servisi mevcut. Ayrıca adadaki tüm aktiviteleri organize ediyorlar. Hatta biz oradayken bir misafirlerine anakarada konaklamalı safari turu bile düzenlediler. Konakladığımız iki gün boyunca bizi çok güzel ağırlayan sevgili Cem ve eşi Buse’ye tekrar teşekkür ederiz.
Not: Otelden ayrılırken kendileriyle fotoğraf çektirmeyi düşünüyorduk. Check out yaparken alışveriş için Stone Town’a gittiklerinden maalesef vedalaşıp,fotoraf çektiremedik. Bir sonraki seyahatimizde alacağımız olsun.
WAKANDA NUNGWİ
Ada’ya geldiğimiz ikinci gün, fotoğraflarımı gören bir aile dostumuzdan mesaj aldım (Emekli matematik öğretmenidir kendisi). Bana bir öğrencisinin Nungwi’de otel işlettiğini söyledi. İşte bizim sevgili Ahmet ve Ayşe ile tanışmamız da böyle oldu.
Otel rezervasyonlarımız yapılmış olduğu için burada kalamasak da ziyaretlerine gittik. 11ay önce açılmış bir guesthouse olan bu işletme müşterilerine çeşitli aktiviteler de sunmakta. Bizimle çok yakından ilgilendiler. Kendilerine tekrar çok teşekkür ederiz.
CARPE DİEM NUNGWİ
Eşim bir tanıdığının Zanzibara yerleşen bir arkadaşı (Haluk Bey) olduğunu duymuş. Sadece ismen bildiğimiz Haluk Bey’in ne iş yaptığını bilmiyorduk. Pasha Nungwi’de sevgili Cem’e sorduğumuzda tanıdığını söyledi ( Zaten burada yaşayan Türklerin hepsi birbirini tanıyor ve aralarında çok güzel bir arkadaşlık, dayanışma var). Tesadüfen de biz bu sohbeti yaparken Haluk Bey geldi. Kendisi uzun yıllar İstanbul’da yaşarken tatil için geldiği Zanzibar’a âşık olup buraya yerleşiyor ve bu guesthouse’ı açıyor. Kendisiyle de keyifli sohbetler ettik.
Olur da bir gün sizin de yolunuz bu güzel insanlarla birleşirse lütfen bizim de sevgilerimizi iletin. Hatta belki sizlerle oralarda karşılaşabiliriz de. Çünkü biz Zanzibar’a aşık olduk.
Not: Zanzibar’da en çok neyi özlüyorsunuz diye sorduğumda hepsi aynı cevabı verdi biliyor musunuz? SUCUK
NUNGWİ’DE YEME İÇME
Çok keyifle yemek yiyebileceğiniz restoranlar var. Biz Nungwi’de iki gece kaldık. Birinde Baraka Beach Restaurant’ta diğerinde Langi Langi Restaurant’ta yedik.
LANGİ LANGİ RESTAURANT
Harika bir manzarası var. Burada özellikle Hint usulü hot spice pizzalardan yemenizi şiddetle öneririm. Gerçekten çok başarılıydı. Çalışanlar güler yüzlü, servis hızlıydı.
BARAKA BEACH RESTAURANT : Birçok blogda da önerilen Nungwi’nin en meşhur ve eski restoranı. Biz çok beğenmedik. Siparişi alınan ikinci masa olmamıza rağmen yemeğimiz bir saat sonra geldi. Diğer masaları düşünemiyorum bile. Ben deniz ürünleri tabağı istedim. Çok da beğenmedim. Stone Town’da yediklerim çok daha güzeldi. Bunların dışında kumların üzerinde yemek yiyorsunuz, ortam güzel. Burası için dikkat etmeniz gereken ilk şey, çok aç gitmeyin.
KENDWA’DA KONAKLAMA
Adada yedi gün gezi ve keşif turu yaptıktan sonra son üç günümüzü kafa dinlemeye ayırdık. Bu nedenle otel seçimimizi her şey dâhil sistemle çalışan Riu Palace ’dan yana kullandık.
İyi ki de öyle yapmışız. Odamız, yemekler, servis, hizmet her şey çok güzeldi. Bizim Antalya otelleri gibi birçok aktivite mevcuttu. Özellikle havuz voleybolundan çok keyif aldım. Akşamları canlı müzik vardı. En muhteşem deniz de buradaydı. Dışardan günlük müşteri almıyor. Son gün odayı boşaltmak kaydıyla geç çıkışa izin vermeleri de güzeldi. Teşekkürler Riu Palace …
NOT: Günlük müşteri demişken, mesela aynı bölgede bulunan Kendwa Rocks Otelin plajını ve havuzunu otelde konaklamasanız bile kişi başı 20.000 şiline (yaklaşık 9 dolar) kullanabiliyorsunuz. Yalnız plaj havlusu vermiyorlar haberiniz olsun.
Plajını kullanmak derken şezlong ve şemsiyesini kullanmaktan bahsediyorum aslında. Çünkü burada da plajlar Phuket’de olduğu gibi otellere değil, devlete ait. Ben havlumu yere serip, denize girerim derseniz herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Zanzibar Gezi Rehberi.
ZANZİBAR’DAN AYRILIRKEN… Zanzibar Gezi Blog
Kendwa’da 3 günlük muhteşem konaklamanın ardından çok güzel anılar biriktirdiğimiz bu adaya veda vakti geldi. Uçuş saatimiz 04:55 gibi ters bir saat olduğu için, biz o gün için Stone Town’da Mizingani Seafront Otel’e rezervasyon yaptırdık, çok da memnun kaldık. Böylece havaalanına gitmeden önce biraz dinlenip, uyuyabilecektik. Saat 18:00 gibi Stone Town’a vardık. Otelimize yerleşip, kiraladığımız aracı teslim ettik. Resepsiyondan havaalanı için 15 dolara transfer ayarlayıp, kendimizi tekrar bu gizemli şehrin sokaklarına attık. Yemek yiyip birkaç mağaza gezdikten sonra odamıza dönüp, 3-4 saatlik bir uyku çektik. Aracımız anlaştığımız gibi saat 02:30 bizi kapıda bekliyordu. 20 dakikalık bir yolculuk sonrası alandaydık. Bavullarımızı teslim ettikten sonra, tekrar bir form doldurup pasaporttan geçtik.
Aslında biraz erken gelmiştik. Çok küçük olan ve bir kafe bulunmayan bu havaalanında imdadımıza Star Alliance üyesi olan Ethiopian Airlines’ın lounch’ı yetişti.
Çok küçük de olsa en azından klimalı bir ortamda uçuş saatini beklemek büyük lükstü. Çünkü bir ara aşağı salona indiğimde, ortam sıcaktan ve havasızlıktan fenaydı.
Not: Siz son gün için otel rezervasyonu yapmayıp, aracı havaalanında da teslim edebilirsiniz. Böylece hem maliyeti düşürür hem de 3-4 saat arabada uyuyabilirsiniz, tercih sizin.
Zanzibar tatili bizim en keyif aldığımız tatillerimizden oldu. Eğer sizde kış aylarında otantik ve güvenli bir Afrika Adasında harika bir deniz tatili yapmak isterseniz burası tam size göre.
Tatilinizi planlarken istediğiniz her konuda soru sorabilirsiniz.Bir sonraki seyahatte görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.