Ocho Rios Gezi Rehberi – Jamaika Gezi Rehberi
İlk olarak Bob Marley’in dolayısıyla da reggae müziğin ana vatanı olan Jamaikadan biraz bahsedelim. ( Ocho Rios Gezi Rehberi )
Jamaika hakkında kısa kısa…
Karayiplerin üçüncü büyük adası olan ülke,uzun yıllar kölelik ve kolonileşmeyle mücadele ettikten sonra 1962 senesinde bağımsızlığını kazanmıştır.
Halk Patois dilini konuşsa da resmi dil İngilizce olduğundan herkes bu dile hakimdir.
Türk vatandaşlarından vize istememektedir
Tropikal iklimin yaşandığı Jamaika’da Haziran-Kasım ayları arası fırtına dönemidir.
Adi suç ve şiddet olaylarının ve uyuşturucu trafiğinin fazla olduğu bir ülkedir. Dolayısıyla özellikle geceleri şehir merkezinden ayrılmamakta fayda var. ( Ocho Rios Gezi Rehberi )
Ocho Rios’da Bir Gün…
Ocho Rios da Jamaika’nın kuzeyinde bulunan bir bölge. Bizim buraya gidişimiz 2019’un şubat ayında bir cruise seyahati ile gerçekleşti. Gemimiz sabah saat 9.00 da limana yanaştı. Daha önce yaptığımız araştırmalardan ve gemide bulunan bir türk personelin de tavsiyesi ile bölge de yapılacak en iyi şeyin Dunn’s River Falls’a gitmek olduğuna karar verdik. Gemide de burası ve daha bir çok yer için alternatif turlar mevcut ama biz tura bağımlı kalmak istemedik. Zaten gemiden indiğiniz zaman etrafınızı taksiciler sarıyor.Bir taksiciyle konuşup, gidiş-geliş için 20 dolara anlaştık(Gerçi ilk başta bizden 40 dolar istemişti. Anlayacağınız pazarlık şart) Bu arada resmi taksi şoförlerinin boynunda asılı kartları var. Buna dikkat edin derim.Şelalelere vardığımızda şoföre tek yön ücretini ödeyip iki saat sonra bizi alması için anlaştık (İyi ki öyle yapmışız çünkü anlaştığımız saatte buluşma yerine geldiğimizde kendisini bulamayıp başka taksiyle dönmek zorunda kaldık.)
Dunn’s River Falls
Dunn’s River Falls Parkın giriş ücreti yetişkinler için 23 dolar. İsterseniz sadece parkta dolaşıp ortamın tadını çıkarır isterseniz de şelalelerde tırmanma ve yürüyüş yapabilirsiniz. Yalnız kaygan bölgeler olduğundan ilk önce oradaki marketten 10 dolara altı kaymayan deniz ayakkabısı almanızı öneririm. Hem siz risk almazsınız hem de daha sonra size kullanabileceğiniz Jamaika’yı hatırlatacak güzel bir hatıra olur.
Ben ayakkabıları giyer giymez hemen şelalelere yöneldim. Sıcak bir havada serin sularla buluşmak gerçekten çok keyifliydi (Giderken mayonuzu yanınıza da alabilirsiniz.Giyinme kabinleri mevcut). Ben biraz ihtiyatlı davranıp şelalelerin en tepesine kadar çıkmadım. Siz eğer çıkmak isterseniz bunu oradaki yerel rehberler eşliğinde yapın.

Sudan çıktıktan sonra şelalelerin yanından geçen yürüyüş yolundan kumsala indik. Denize giren bir iki kişi vardı ama su bizi çok cezbetmedi.
Şelale sularının denizle birleşmesini biraz seyredip, iyot kokusunu içimize çektikten sonra tekrar yürüyüş yolundan parka yöneldik.
Parkın içinde market ve hediyelik eşya satıcıları da mevcut. Yürüyüş yolunda şelalelerin tepesine doğru çıkarken Jamaika usulü kuaförler karşıladı bizi. Orada saçlarınızı ördürüp ucuna da istediğiniz renkte ve sayıda boncuk taktırabilirsiniz. Ben de sırf bu deneyimi yaşamış olmak için beş tane örgü ördürttüm. Kadınların ellerinin hızı gerçekten inanılmaz.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan taksi şoförümüzle buluşma saatimiz gelmişti. Yukarıda da bahsettiğim gibi buluşma yerinde 5-10 dakika beklememize rağmen gelmeyince orada bulunan başka bir taksi şoförüyle bizi şehir merkezine götürmesi için anlaştık. Zira zamanımız çok kıymetli. 16:30 da gemide olmamız gerekiyor ve daha yapacağımız şeyler var.
Şoför bizi Taj Mahal adını verdikleri bir çarşıya bıraktı. Geniş bir avlunun ortasında Hindistan’daki Tac Mahal’in minyatürü olan bir binanın çevresinde dükkanların olduğu bu çarşıda, tütün ürünlerinden kıyafete; mücevherden hediyelik eşyaya bir çok şey bulmak mümkün.
Yeme-İçme
Biraz burada dolaştıktan sonra karnımızın yavaş yavaş acıktığını hissediyoruz. Amacımız daha önce burada olduğunu duyduğumuz Hard Rock Cafe’de oturup birşeyler atıştırmak. Sonradan öğreniyoruz ki geçen sene 2018’de kapanmış. ( Jamaika Gezi Rehberi )
Biz de bunun üzerine gözümüze kestirdiğimiz başka bir cafeye oturup, birkaç atıştırmalıkla buranın yerli birası Red Stripe’in keyfini çıkarıyoruz.

Sonradan öğrendik ki burası Hard Rock’ın yerine açılan cafeymiş. Biradan, atıştırmalıklardan ve aldığımız hizmetten memnun bir şekilde buradan ayrılıyoruz. Biraz yürüdükten sonra Harley Davidson mağazasını görüyoruz. Burayı da şöyle bir gezip gemimize doğru yola koyuluyoruz.
Jamaika’da uyuşturucu ticaretinin yüksek olduğundan daha önce bahsetmiştim. Buna biz de şahit olduk. Yolda yürürken birkaç kere yanımıza yanaşıp bize de isteyip istemediğinizi sordular.
Uyuşturucu ticaretine önlem olarak da gemiye binerken diğer hiç bir limanda karşılaşmadığımız özel eğitimli kurt köpeklerinin kontrolünden geçirildik.
Gemimiz saat 17:00 de demir alıyor. Biz de bir güne sığdırdığımız güzel anılarla buradan ayrılıyoruz.